Final Yapmasına Rağmen Hala Adını Duyuran Çukur’lu Vartolu Saadettin Hakkında Yeni Detaylar Ortaya Çıktı

Biliyorsunuz Çukur Türk televizyon tarihine adını altın harflerle yazdıran yapımlardan biriydi.

Efsane kadroyla başladığı günden beri adından söz ettiren Çukur, 7 Haziran 2021’de yayınlanan 131. bölümüyle ekranlara veda etti.

Yerine bolca aksiyon, dram ve romantik sahneler izlediğimiz Çukur’da performanslarıyla öne çıkan ve parıldayan birkaç oyuncu vardı.

Bu isimlerden biri de elbette Vartolu Saadettin/Salih karakterini canlandıran Erkan Kolçak Köstendil.

Ulan İstanbul dizisinde Karlos karakteri ile yıldızı parlayan Erkan Kolçak Köstendil keyifli bir kariyer planlaması yaparak 2017 yılında Çukur dizisinde rol almıştır.

Efsane dizi Çukur 2021’de bitiyor olsa da hala adından söz ettirmeye devam ediyor. Bir sosyal medya kullanıcısı dizide Salih ya da Vartolu Saadettin hakkında yazdıklarıyla bizi o günlere götürdü.

O kullanıcının yazdığı detaylara birazdan gireceğiz ama önce Vartolu’nun hayat hikayesini öğrenelim.

Mihriban ve İdris’in gayri meşru çocuğu olarak dünyaya gelen Salih, annesi Mihriban’ın öldürülmesinin ardından ailesinden alınarak dedesinin yanında yaşaması için Varto’ya gönderilir. Çocukken yaşadığı taciz, şiddet ve sevgisizlik onu masum ama zalim bir insan yaptı. Sokaklarda geçen çocukluğu onu mafya hayatına itti. İşe girdiği aşiret ağasını vuran Vartolu, artık o aşiretin reisi olmuş ve çocukluğundan beri bitirmeye yemin ettiği Çukur’a dönerek intikam planını devreye sokmuştur. Çukur’a geldiğinde yaşadığı anlaşmazlık sonucu kardeşi olduğunu bilmediği Kahraman’ın öldürülmesi için emir verir. Sonrasında çocukluk aşkı ve Koçovalı ailesinin evlatlık kızı Saadet’i görünce gerçek babasının İdris olduğunu öğrenince hayat onun için çok farklı bir hal aldı.

Her zaman özlediği ve hayran olduğu aile hayatına büyük pişmanlıklarla başlayan Vartolu’nun hayatı artık tamamen değişmiştir. Ama o daha küçücük bir çocuktu… Geçmişte yaşadığı travmalar onu çok etkilemişti.

Koçovalı kardeşlerden Salih ile ilgili detayları ortaya çıkaran kullanıcıyı dinleyelim.

Çiço isimli bir kullanıcı, Vartolu’nun Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu olduğunu söylüyor.

Peki nedir bu Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu diyorsanız buyurun kullanıcımız da anlatmış ?

Dissosiyatif durumların en uç ve şiddetli şekli olan çoklu kişilik bozukluğunda kişi birden fazla kimliğe veya kişiliğe sahiptir. Her kişiliğin bir adı, yaşı, hatıraları ve benzersiz davranışları vardır. Bu şahsiyetler veya kimlikler birbirini tanımaz, birbirlerinden habersizdirler.’

Mesela Vartolu 1. sezon 19-20. Bölümlerde sahne verebiliriz.

“Saadet çocuğu tüm bunlarla baş edemeyince, hayatta kalmak, Salih’i korumak ve intikam almak için her şeyi yapacak olan Saadettin ortaya çıkmak zorundadır.”

Salih ve Saadettin’in çatışmasını eşsiz bir şekilde yansıtan ‘şaheser’ sahnesini burada bırakıp önünde saygıyla eğiliyorum.”

“Kişinin kendini tanımlamasını sağlayan kimlik süreçleri karmaşıklaşıp benlik algısı ve bilinci sekteye uğradığından, hastanın başkalarına karşı ani yükselişi karşısında şaşkına dönmesi ve ne yapacağını bilememesi normaldir.

Paylaşılması güç bir suçluluk duygusuyla bastırılması sonucu daha çok söz sahibi olan Saadettin, bir savunma mekanizması olarak gördüğü Saadettin’in suçlu ve zarar verici hallerinin vicdani yükünü taşıyamaz hale gelir ve kurtulmak ister. onun.”

“Ve bir süre sonra iki farklı kimlik kabul edilir ve ayrılan zihinler bir araya getirilir. Ama bu dengelenme sürecinde ve istikrardan sonra Saadettin’e ihtiyaç vardır. Bilinçli olarak çoğul kalmak kabul edilir.”

Peki ne diyebilirim ki, izlerken hep Vartolu’ya üzüldüm… Geçirdiği travmalar, intikam için geldiği Çukur’da değişen hayatı, hala bir yerle bağ kuramamışlık hissi. … Hepsi kalbimi acıttı …

Bunda elbette Ulan İstanbul’un da katkısı oldu. Orada Karlos’un yalnızlığı, Yaren’le birbirlerine yasak olmaları… Erkan Kolçak Köstendil, bu işi yapıyorsun!